27 Şubat 2016 Cumartesi

Kazanan Yalnızdır - Paulo Coelho

1 yorum:

  1. Kitap, İgor karakterinin kendi tanımıyla sahip olduğu tutkulu aşkın merkezde olduğu, beş farklı karakterin Cannes’da film festivali sırasındaki kısa süreli maceralarını konu alır. Hikaye boyunca hem öfkeye ve hırsa dönüşmüş bir aşkın İgor’u nasıl bir canavara dönüştürdüğünü işlediği akıllıca cinayetler eşliğinde görüyor, hem de yolları bir şekilde hem bu cinayetler hem de İgor ile kesişen karakterlerin yaşamlarından bir aralığa tanıklık edebiliyoruz. Her bölümde farklı bir karakterin üzerinden hikayenin akması ve hem bu karakterlerin hisleri hem de olayların akışı arasındaki dengenin hikaye boyunca korunması kitabı başarılı kılan temel sebep sayılabilir.

    Zirvede kalma hırsı, şöhret olma tutkusu, güçlü olanın yanında yer alma arzusu bu farklı karakterler üzerinden ustaca işlenmiştir. Temelde ise sürekli adı “aşk” olarak geçen fakat çoktan dönüşmüş olan bir duygunun insanın zihnini ve kalbini nasıl ele geçirip ona korkunç şeyler yaptırabileceği üzerinde durulmuştur. Kitapta üzerinde beni en çok düşünmeye sevk eden konu da İgor karakterini o korkunç cinayetleri işlemeye iten şeyin aşkı bahane eden hastalıklı bir ruh hali mi yoksa aşkını ispatlamak için tüm dünyayı yok edebilme gücünü gerçekten de kendinde gördüğü için mi olduğuydu. İgor’un kendini belki de en doğru şekilde ifade ettiği satırları ise altı çizili olarak buraya da olduğu gibi taşıyorum.

    “… Dahası, aşk, onun yaşadığını yaşamamış sıradan insanların anlayamayacağı davranışları haklı çıkarır. “

    ALINTILAR:

    “… Anlamıyorlar. ‘Moda’ aslında, “Ben sizin dünyanızdanım. Sizin ordunuzdanım. Sizin ordunuzla aynı üniformayı giyiyorum, onun için beni vurmayın,” demenin bir biçimidir. …” (20)

    “… Gabriela, “Burada giysiler insanlardan daha çok yer kaplıyor,” diye geçiriyor içinden. …” (39)

    “… Söylenmesi yalnızca on saniye, yazılması beş dakika sürecek şeyler, ama dünya böyle işte. İgor bütün bunları çok iyi biliyor, çünkü telefonun artık sadece bir iletişim aracı olmaktan çıkması, bir umut bağı, yalnız olmadığınıza inanmanın, ne kadar önemli olduğunuzu başkalarına göstermenin bir yolu haline gelmesi sayesinde yüz milyonlarca dolar kazandı. …” (53)

    “… Çünkü yaşamın özü, pasaportumuzda, kartvizitimizde, kimliğimizde taşıdığımız ad değil, sevme yeteneğidir. …” (58)

    “… Igor’a “Hepimiz yüce ruhun birer parçasıyız,” diyor sanki. “Yaratılışımızda bir amaç var; bu amacın adı da Aşk. Gelgelelim, bu aşk tek bir kişiye yöneltilmemeli, dünyanın her yanına dağılmalı ve keşfedilmeyi beklemeli. Bu aşka uyan. Giden geri dönemez. Gelmekte olanın da kabul edilmesi gerek. …” (200)

    “… Ayna mükemmel yansıtır; hiç hata yapmaz, çünkü düşünmez. Düşünmek, hata yapmak demektir. …” (216)

    “… Külkedisi!
    İnsanlar her şeyin olanaksız olduğuna inanan kocalarına ve ana babalarına kulak verecekleri yerde
    daha çok masallara inansalardı, tam o sırada onun hissettiklerini yaşayabilirlerdi. …” (263)

    YanıtlaSil