16 Kasım 2013 Cumartesi

Ahmet Ümit - Beyoğlu'nun En Güzel Abisi

Kürk Mantolu Madonna ile berabere biten oylamadan sonra Arif, Beyoğlu'nun En Güzel Abisi'ni seçti.

2 yorum:

  1. Keyifle okuduğum, sürükleyici bir kitaptı. Daha önce Ahmet Ümit'in Bab-ı Esrar romanını okumuştum. Beyoğlu'nun En Güzel Abisi kesinlikle daha etkili bir eser. Roman boyunca bir yandan katilin kim olduğunu düşünürken bir yandan da kentsel ve toplumsal sorunları hatırlıyor insan. Bir süre sonra katil kim meselesinden yorulup o işi Komiser Nevzat'a bıraktım ben. Ama gün be gün yağmalanan kentler sorunu, toplumsal olaylardaki haksızlıklar zihnimi hep meşgul etti. Beni zaman zaman kitaptan ayırıp başka noktalara götürdü.
    Ben genelde çok karakterin yer aldığı romanları seviyorum. Bu romanda da karakterlerin çokluğu kitabı zenginleştirmiş diye düşünüyorum. Tabii ki romanlarda mekan ve zaman ögeleri de çok önemli. Bu kitapta zaman konusunda epey afalladım. Bana günler haftalar geçmiş gibi gelmesine rağmen katil üç dört gün içinde açığa çıkıvermişti. Onca mekan, onca olay ve kişi üç güne sığdırılmış yazar tarafından. Bu da atlanmaması gereken, kitabı ilginç kılan etkenlerden biri bana kalırsa.
    Kitap yer yer çok fazla mesaj ve ders verir niteliğe bürünüyor sanki. Bu rahatsız edici gibi görünse de gerçekten derse ihtiyacımız olduğunu düşündüğüm için benim bakış açımla faydalı bir nitelik kazandırmış romana.
    Son olarak Gezi olaylarının hemen ardından yazılan bu eserde yaşanan olaylara yapılan vurgu edebiyatımızın bu konuya önümüzdeki zamanlarda da duyarsız kalmayacağının habercisi diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  2. Öncelikle bu kitabi seçim nedenlerine değinmek istiyorum. Birincisi önerilen diğer kitabın bir yada birkaç arkadaşımız tarafından okunmuş olması ikincisi ise güncel bir kitabı ele alma istedigi idi. Ahmet Ümit'in okuduğum üçüncü kitabı olan Beyoğlu'nun En Güzel Abisi'ni diğer okuduğum kitapları gibi (İstanbul Hatırası ve Sultanı Öldürmek) aynı akıcılıkla ve heyecanla bitirdim. Yazar, işlenen bir cinayetin failinin kim olduğu bulunmaya çalışılırken bir yandan da olayın arkasında özellikle suçun işlendiği bölgenin toplumsal yapısını, bölgenin fiziksel özelliklerini ve süreç içindeki değişimini gözler önüne seriyor. Tarlabaşı'ndaki kentsel dönüşüme eleştirel bir yaklaşımla birlikte büyük yıkımın halk üzerindeki etkisini bizlere yansıtıyor. Ayrıca gezi olaylarındaki polisin orantısız şiddetine de değiniliyor. Karakterlerin çeşitliliği ve yaşantıları ile bütünleşen kurgu son derece hızlı ilerliyor. Başkomiser Nevzat ve bizim yazar arasındaki diyaloglar ve kitabın sonu da oldukça güzel bölümlerdi. Son olarak güncel olaylarında yer aldığı bir kitabı okumak keyifliydi.

    YanıtlaSil