16 Kasım 2012 Cuma

Paulo Coelho - Akra'da Bulunan Elyazması


3 yorum:

  1. Efendim herkese saygılar. Geçen dönemki kitaplara ne yazık ki yorum yapamadım. Bu kitaba ilk yorumu ben yaparak kendimi affettireyim dedim.
    Okuduğumuz bu eser bir kitaptan çok bir kullanma kılavuzu gibi algılanıyor. Hem kısa olduğu için hem de hayatımızda önemli yerleri olan birtakım kavramlarla ilgili tanımlayıcı notlar içerdiği için böyle yazıyorum.
    Kitap Halil Cibran'ın Ermiş adlı eserine pek benziyor. "Ermiş" benim hoşuma giden bölümlerden oluşan keyifle okuduğum bir kitaptı. "Akra'da Bulunan El Yazması" bana o kadar keyif vermedi. Karşılaştırma yapmak belki doğru değil ama bu kitabı okurken aklımda hep "Ermiş" vardı. Eğer bu şekilde yazılan kitaplar edebiyat içinde bir türse "Ermiş" bu türün daha iyi bir örneğidir diye düşünüyorum.
    Kitabın beğendiğim bölümleri, başarısızlık ve mağlubiyetin şimdiye kadar düşünmediğim bir biçimde karşılaştırıldığı "Kimlere mağlup denir?" bölümü ile dostluk ve sosyal ilişkilerle ilgili güzel cümleleri içinde barındıran "Hayatta kalanlar çocuklarına be öğüt vermeli?" bölümleridir. Bu bölümlerde bazı cümlelerin altını çizdim. Bu cümleleri tekrar tekrar okumak, unutmamak istiyorum. Bir örnek burda sizlerle paylaşayım. Hem biraz meraklandıran, hem de biraz fikir veren bir söz olsun: "Mağluplar başarısız olmayanlardır."
    Böyle üretken bir yazarın "Simyacı"dan bu yana hiçbir kitabını okumamış olmak can sıkıcıydı. "Akra'da Bulunan El Yazması" sayesinde bu açığı biraz olsun kapattım. O yüzden bu kitabı okuduğum için memnunum.

    YanıtlaSil
  2. Bu kitabın en ilgi çekici bölümü, elyazmalarının tarihinin ve başına gelenlerin anlatıldığı önsöz ve selamlama bölümüydü. Öyle bir başlangıçtan sonra o kadar çok heveslenmiştim ki, kitabın ilerleyen bölümlerinde sadece bazı tanımlamaların yapılması hevesimi kırdı. Yine de Yunanlı (bilgin) Kıpti ve aktardığı bazı söylemler fena değildi. Söylemlerini Kudüs’te yani tüm dinlerin ortak noktasında yapışı ise düşündürücüydü.
    Kıpti’nin, yenilgiden, mağlubiyetten, yalnızlıktan, korkudan, güzellikten, cinsellikten, zarafetten, mucizeden… bahsederken bazen gerçekten güzel cümleler kurduğunu belirtmek gerekir. Ancak zaman zaman sıkıldığımı da eklemeliyim. Yine de ben de altını çizdiğim bir cümleyi paylaşmak istiyorum. “Doğanın döngüsünde, zafer veya yenilgi diye bir şey yoktur; yalnızca devinim vardır”.
    Ayrıca kitapta yazı karakterlerinin büyüklüğü ve boş sayfaların oluşuna da değinmeden geçemeyeceğim.
    Talat’a -- Yazar ile yapılan bir söyleşide:” Bu kitap Halil Cibran’a ve günümüzde ne yazık ki unutulan Ermiş adlı kitabına bir saygı duruşu niteliğindedir.” şeklinde bir ifade yer almaktadır. Yaptığın yorum sanırım yerinde olmuş. Bilgilerine.

    YanıtlaSil
  3. Ve ben de Halil Cibran'ın "Ermiş" adlı kitabını okumaya karar verdim.

    YanıtlaSil